ENGELLİLERİN EĞİTİM DURUMUNA UYGUN KADROLARA ATANMASI | Büro Ailesi Sendikası , BAL SEN , Memur, Sendika, Memur Sendikası , Memur Sendikaları , Eylem , Tayin , Yer Değiştirme , Becayiş , Memur TV , Memur Radyo

ENGELLİLERİN EĞİTİM DURUMUNA UYGUN KADROLARA ATANMASI

ENGELLİLERİN EĞİTİM DURUMUNA UYGUN KADROLARA ATANMASI

ENGELLİLERİN EĞİTİM DURUMUNA UYGUN KADROLARA ATANMASI

z28 Eylül 2022

ENGELLİLERİN EĞİTİM DURUMUNA UYGUN KADROLARA ATANMASI

BÜRO AİLESİ SENDİKASI ENGELLİLERİN EĞİTİM DURUMUNA UYGUN KADROLARA ATANMASI

Büro Bankacılık ve Sigortacılık Hizmet Kolunda kurulan Büro Ailesi Sendikası olarak üyemiz olsun olmasın memurlar tarafından takip amaçlı tarafımıza ulaştırılan taleplerden biri de engellilerin ve engelli memurların eğitim durumlarına uygun kadrolara sınavsız atanmasıdır.

Konuyla ilgili yaptığımız araştırmalarda engellilerin bireysel olarak korunduğu düzenleyici kanun, Başbakanlık Genelgesi, Cumhurbaşkanlığı Genelgesi olduğunu görmüş olmakla birlikte hem engellilerin hem de engellilere yönelik düzenlemeleri uygulaması gereken Kamu Kurum ve Kuruluşların uygulamalarda yetersiz olduğuna şahit olduk.

Engellilerle ilgili, 01.07.2005 tarihli 5378 sayılı Engelliler Hakkındaki Kanun, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu (100.Madde), 2002/58 sayılı Başbakanlık Genelgesi, 2021/9 sayılı İnsan Hakları Eylem Planı (2021-2023) konulu Cumhurbaşkanlığı Genelgesi gibi düzenlemeler yapılmıştır. Ayrıca Engellilerin Haklarına İlişkin Birleşmiş Milletler Sözleşmesi 2007 yılında imzalanmış ve 2009 yılında TBMM’de onaylanarak yürürlüğe girmiştir.

01.07.2005 tarihli 5378 sayılı Engelliler Hakkındaki Kanun’un Amaç başlıklı 1’inci maddesinde “Bu Kanunun amacı; engellilerin temel hak ve özgürlüklerden faydalanmasını teşvik ve temin ederek ve doğuştan sahip oldukları onura saygıyı güçlendirerek toplumsal hayata diğer bireylerle eşit koşullarda tam ve etkin katılımlarının sağlanması ve engelliliği önleyici tedbirlerin alınması için gerekli düzenlemelerin yapılmasını sağlamaktır”

01.07.2005 tarihli 5378 sayılı Engelliler Hakkındaki Tanımlar başlıklı 3’üncü Maddesinin 1’inci fıkrasının c bendinde “Engelli: Fiziksel, zihinsel, ruhsal ve duyusal yetilerinde çeşitli düzeyde kayıplarından dolayı topluma diğer bireyler ile birlikte eşit koşullarda tam ve etkin katılımını kısıtlayan tutum ve çevre koşullarından etkilenen birey” şeklinde tarif edilmiş.

01.07.2005 tarihli 5378 sayılı Engelliler Hakkındaki Ayrımcılık başlıklı 4A Maddesinde “(Ek:6/2/2014-6518/65 md.) Doğrudan ve dolaylı ayrımcılık dâhil olmak üzere engelliliğe dayalı her türlü ayrımcılık yasaktır. Eşitliği sağlamak ve ayrımcılığı ortadan kaldırmak üzere engellilere yönelik makul düzenlemelerin yapılması için gerekli tedbirler alınır. Engellilerin hak ve özgürlüklerden tam ve eşit olarak yararlanmasını sağlamaya yönelik alınacak özel tedbirler ayrımcılık olarak değerlendirilemez” denilmektedir.

657 Sayılı Devlet Memurları Kanunun 100.Maddesinde “Günlük çalışmanın başlama ve bitme saatleri ile öğle dinlenme süresi, bölgelerin ve hizmetin özelliklerine göre merkezde Cumhurbaşkanınca, illerde valiler tarafından tesbit olunur.”

 (Ek fıkra: 13/2/2011 – 6111/104 md.) Ancak engelliler için; engel durumu, hizmet gerekleri, iklim ve ulaşım şartları göz önünde bulundurulmak suretiyle günlük çalışmanın başlama ve bitiş saatleri ile öğle dinlenme süreleri merkezde üst yönetici, taşrada mülki amirlerce farklı belirlenebilir.

 (Ek fıkra: 13/2/2011 – 6111/104 md.) Memurların yürüttükleri hizmetin özelliklerine göre, bu madde uyarınca tespit edilen çalışma saat ve süreleri ile görev yerlerine bağlı olmaksızın çalışabilmeleri mümkündür. Bu hususa ilişkin usûl ve esaslar, Cumhurbaşkanınca belirlenir. Denilmektedir.

2021/9 sayılı İnsan Hakları Eylem Planı (2021-2023) konulu Cumhurbaşkanlığı Genelgesi sonrası açıklanan İnsan Hakları Eylem Planı ve Uygulama Takviminde açıkça “Devletin pozitif ayrımcılık yapmasını ve özel politikalar geliştirmesini gerektiren diğer bir alan ise engelli veya yaşlı haklarıdır. Ülkemizin bu konuda hukuki düzenlemelerle yaptığı iyileştirmeler, özellikle 2003 yılından itibaren önemli ölçüde ivme kazanmıştır. Bu kapsamda Engellilerin Haklarına İlişkin Birleşmiş Milletler Sözleşmesi 2007 yılında imzalanmış ve 2009 yılında TBMM’de onaylanarak yürürlüğe girmiştir.” Denilmektedir.

Ayrıca İnsan Hakları Eylem Planı ve Uygulama Takviminde Hedef 8.4 Engelli ve Yaşlıların Kamu Hizmetlerine Erişimlerinin Kolaylaştırılması başlığının Faaliyet 8.4.a. sında “Engellilerin üst kademe kamu yöneticiliği ile mesleklerine uygun kamu görevlerinde istihdamı teşvik edilecektir.” Faaliyet 8.4.b. sinde “Engellilere tanınan haklardan faydalanabilmek için gerekli olan sağlık raporlarında engellilik hali ve oranına ilişkin kriterlerde standart sağlanacak, çoklu değerlendirme uygulaması gözden geçirilmek suretiyle engelli vatandaşların mağduriyetleri giderilecektir.” Denilmekte ve eylem planının hayata geçirilebilmesi için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına 1 yıllık süre vermiştir.

14 Temmuz 2009 tarih 27288 sayılı Resmi Gazetede, 03.12.2008 tarihli ve 5825 sayılı Kanunla onaylanması uygun bulunan “Engellilerin Haklarına İlişkin Birleşmiş Milletler Sözleşmesi yayımlanmıştır. İlgili Birleşmiş Milletler Sözleşmesinin Ayrımcılık Yapılmaması ve Eşitlik konulu 5’inci maddesinin 3. bendinde “Taraf Devletler eşitliği sağlamak ve ayrımcılığı ortadan kaldırmak üzere engellilere yönelik makul düzenlemelerin yapılması için gerekli tüm adımları atar.” 4. Bendinde ise “Engellilerin fiili eşitliğini hızlandırmak veya sağlamak için gerekli özel tedbirler işbu Sözleşme amaçları doğrultusunda ayrımcılık olarak nitelendirilmez.” Denilmektedir.

Daha Önce Bir Gruba Kanunla Ayrıcalık Tanındı.

27 Mart 2018 tarihli ve 30373 sayılı 2.Mükerrer olarak “7103 Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” Resmî Gazete de yayımlandığı ve yayımlanan kanunun 24.ve 25.Maddesinde 2828 sayılı ve 3413 sayılı kanun kapsamında Kamu Kurumlarına atanacak ve halen görev yapanların bir üst kadroya atanma şartlarını taşıyanların sınavsız Unvan Değişikliği yapılacağı hüküm altına alınmıştır. Anılan maddelerde “Ek Madde – 1-ç) (Değişik: 21/3/2018-7103/24 md.) Yerleştirme yapılacak kadro sayısı 13/12/1983 tarihli ve 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye tabi kurumların serbest memur kadroları ile sözleşmeli personel pozisyonları ve işçi kadro sayısının toplamının binde biridir. Toplam kadro ve pozisyon sayısının belirlenmesinde yerleştirme yapılacak yılın başındaki veriler esas alınır. Devlet Personel Başkanlığınca bu madde kapsamında hak sahiplerinin istihdam edileceği toplam kadro sayıları her kurum için tespit edilerek kurumlara bildirilir. Kurumlar, bildirilen bu kadroları merkez ve taşra teşkilatları itibarıyla dağıtımını yaparak yerleştirme dönemlerinde Devlet Personel Başkanlığına bildirir. Bu madde kapsamına girenlerin yerleştirilmeleri; ortaöğretim ve daha üst öğrenim mezunları için kurumların talepleri doğrultusunda öğrenim durumları itibarıyla ihraz ettikleri unvanın 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki cetvellerde yer alması şartıyla ihraz etmiş bulundukları unvanlara, bunların dışında kalan ortaöğretim ve yükseköğretim mezunları için memur unvanlı kadro ve pozisyonlara, diğer öğrenim mezunları için ise yardımcı hizmetler sınıfında yer alan kadro ve pozisyonlara yılda üç defadan az olmamak üzere Devlet Personel Başkanlığınca yapılır veya yaptırılır. Ek 1 inci madde kapsamında yerleştirme yapılacak kurumlarca teşkilat bazında dağıtımın bildirilmemesi hâlinde Devlet Personel Başkanlığınca belirlenecek usul ve esaslar dâhilinde resen yerleştirme yapılır. Geçici Madde 16 – (Ek: 21/3/2018- 7103/25 md.) Bu Kanunun ek 1 inci maddesi kapsamında ataması yapılan ve fiilen görevde bulunanlar kurumların kadroları ve ihtiyaçları göz önünde bulundurularak bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih ve öğrenim durumları itibarıyla ihraz ettikleri unvanlara atanırlar. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce hak sahibi olanlardan daha önce istihdam hakkından yararlanmamış olanlar, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş yıl içerisinde Bakanlığa başvurmaları halinde ek 1 inci maddede yer alan istihdam hakkından maddede belirtilen diğer şartları taşımaları kaydıyla yararlanabilirler.” Denilmekte. Anayasa’nın Kanun önünde eşitlik konulu 10.Maddesin de” Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. (Ek fıkra: 7/5/2004-5170/1 md.) Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz.” Denilerek kapsamında Kamu Kurumlarına atanacak ve halen görev yapanların bir üst kadroya atanma şartlarını taşıyanlar eğitim durumları da göz önüne alınarak sınavsız olarak Unvan Değişikliği yapılmış ve memurlar bulundukları kadrolardan üst kadrolara atanmıştır.

Bahsettiğimiz Birleşmiş Milletler Sözleşmesi, 5378 sayılı Engelliler Hakkındaki Kanun, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu (100.Madde), 2002/58 sayılı Başbakanlık Genelgesi, 2021/9 sayılı İnsan Hakları Eylem Planı (2021-2023) konulu Cumhurbaşkanlığı Genelgesi doğrultusunda Kamuya ilk defa atanacak ve atanmış çalışmaya devam Memurların eğitim durumları göz önünde bulundurularak üst kadrolara atanması yönündeki talebimizle ilgili düzenleyici ve denetleyici kurumlarla görüş alışverişinde bulunarak çalışmalarımıza devam edeceğiz.